Özel Güvenlik Görevlisine Koronavirüs İş Yerinde Bulaşırsa Meslek Hastalığı Sayılacak Mı?

Hayatın bir çok alanında yer alan ve her gittiğimiz kurumda kuruluşlarda gördüğümüz ve vatandaşları ellerinde ateş ölçer ile karşılayan özel güvenlik görevlilerinin zor bir görev icra ettiklerine bende olduğu gibi hepimiz şahitiz..Koronavirüs bulaşma riskine karşı haklarını Koronavirüs buluşma riski yoğun olan yerlerde ateş ölçme,HES Kodu sorgulaması vb gibi uygulamalar ile çalışma hayatında yer almaktadırlar.

Bu yazımda özel güvenlik meslek gurubunda çalışanları Koranavirüse yakalandığı zaman iş kazası sayılacak mı gibi merak edilen soruları yanıtlayacağım.

Bilindiği üzere, Corona Virüsü salgını sebebi ile dünyanın pek çok ülkesinde binlerce insan hayatını yitirmiş olup, ülkemizde de bu virüs hızla yayılmaktadır. Buna karşın, işçilerin çalıştıkları işyerleri faaliyetlerine devam ettiklerinden hali hazırda milyonlarca işçi hastalık riski ile karşı karşıyadır. Somut gerçek karşısında, Corona Virüsü salgını, işyerleri ve işçiler yönünden, İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu’nun 13. Maddesinde ifade edildiği şekilde ciddi ve yakın tehlike kapsamındadır. Bu sebeple, ülke genelindeki tüm işyerlerinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması yasal bir zorunluluk olup, bu yönde işçilerin, işverenlere müracaat yapmaları önemlidir

Her bir işçinin hayatından ve sağlığından tedbir alamayan işverenler ve denetim görevini yerine getirmeyen Devlet görevlileri sorumlu olacaktır. Keza, öngörülebilir, yakın ve yaşamsal nitelikte bir tehdit söz konusudur. Bu duruma karşı “iş yürüsün de işçilere ne olursa olsun” yaklaşımı içine girenler için Türk Ceza Kanunu’na göre muhtemel kastla öldürme ve diğer suçlar gündeme gelecektir.

İşverene dilekçe verilmesine rağmen işverenin gerekli tedbirleri almaması halinde, işçiler, işten ayrılmak yerine, iş yerinde tedbir alınması için iş mahkemesine tedbir müracaatI yapabilecektir. Kamuda çalışanlar ise idare mahkemesine yürütmenin durdurulması ya da asliye hukuk mahkemesine tedbir müracaatI yapabilirler. Tedbir kararı verilip bu karar uygulanana kadar iş yerine gitmeme hakkı saklıdır.

Yine, işçiler, Çalışma Bölge Müdürlüklerine şikâyette bulunulup teftiş talep edilebilir. İşyerleri derhal iş müfettişlerince belli bir program dâhilinde yaygın bir denetimden geçirilmelidir.Çalışmaya devam etmekte olan işçiler neler yapmalı?
İSG Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre, çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği ile alakalı aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden ya da yapmış oldukları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye karşı koruma yükümlülüğü bulunur. Bu nedenle çalışanların da bireysel temizliğe dikkat etmek, kendisi ya da çevresinde bir hastalık tespit edildiğinde işverene bildirmek, karantina sürelerine uymak gibi yükümlülükleri bulunur.

Enfekte oldukları teyit edilmiş, semptomlar gösteren “risk unsuru” çalışanların bu durumu işverenlerine beyan etmeleri gerekiyor.

2.2. İşyerinde Covid-19 enfekte olan çalışanların hakları
Yargıtay tarafından belirli kriterler çerçevesinde salgın hastalık sonucunda yaşamının kaybeden işçinin ölümünün “iş kazası” olarak değerlendirilmiştir.

Bu çerçevede, çalışanların iş yeri görevlendirmesi kapsamında Covid-19 salgınının bulunduğu bir yerde görevlendirilmesi sonucu veya iş yerinde bir başka çalışanın taşıyıcı olması nedeniyle enfekte olan çalışanların da iş kazası kapsamında değerlendirileceği ön görülmektedir.

2.3. İşe gelmeyi reddetme hakkı
İşyerinin kapatılması ve işin sürmesi halinde çalışanların işlerini kararlaştırıldığı şekilde yerine getirmeleri gerekiyor.

Koronavirüs iş kazası sayılır mı?

İşyerinde Covid-19 enfeksiyonun teyit edilmesi gibi ciddi ve yakın bir tehlike ortaya çıkarsa, tehlike giderilinceye kadar çalışanlar çalışmaktan kaçınabilir. Bu halde tehlike giderilene kadar iş durdurulsa dahi işverenler maaş ödemeye devam etmek zorundadırlar.

Çalışan, çalışması sırasında enfekte olursa bu bir iş kazası kapsamında değerlendirilecektir. Çalışan işveren tarafından ülke dışına gönderilmiş ve 14 gün kuralına uyulmadan çalışmaya başlatılması sonrasında işyerinde vakıalar görülmeye başlandı ise muhtemelen illiyet bağı kurulacak ve olayın yine iş kazası olduğu kanısına varılacaktır.

İş yeri sınırları dışında, iş ile alakalı olmayan bir durumda enfekte olduğu belirlenebilen bir çalışanın ise bu virüsü kapması iş kazası sayılamaz. Zira illiyet bağı yoktur.

Son olarak önemli hususlardan bir tanesi enfekte olmuş bir çalışanın çalışmaya sürmesi ve diğer çalışanlara virüsü bulaştırması konusunda ortaya çıkmaktadır. Çalışan bu belirtileri göstermese dahi çalışma arkadaşlarına yayması durumunda, diğer çalışanlar açısından durum iş kazası olarak değerlendirilecektir.

Önerimiz, işverenler tarafından koronavirüse ilişkin önlemlerin sıkı bir biçimde alınması, bu önlemlerin denetlenmesi ve iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı ile beraber gerekli eğitim ve bilgilendirmelerin dikkatli bir biçimde yapılmasıdır. Çalışanların ise bu kural ve talimatlara sıkı şekilde uymaları gerekiyor.