CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sözleşmeli personelin kadroya alınmasını öngören kanun teklifiyle ilgili “Çalışma yaşamı, AKP iktidarları döneminde modern köleliğe dönüştü. 20 yıl sonrasında bazı düzenlemeler yapılıyor. Sözleşmeliler için yapılan kanun teklifi olumlu ama yeterli değil. Tüm taşeronların kadro hakkı verilmeli ve modern kölelik olan taşeronda çalışma sistemi ortadan kaldırılarak kamuda çalışanların tamamına kadrolu olarak eşit işe eşit ücret ve eşit kadro sağlanmalıdır” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün kabul edilen sözleşmeli personele kadro verilmesine ilişkin kanun teklifi üzerinde konuştu. Görüşmeler sırasında söz alan Gürer, şunları söyledi:

“Çalışma yaşamı, AKP iktidarları döneminde modern köleliğe dönüştü. 20 yıl sonrasında bazı düzenlemeler yapılıyor. Sözleşmeliler için getirilen kanun teklifi olumlu ama yeterli değil. Özellikle taşeron firmalarda kalan binlerce işçinin mağduriyeti bugüne kadar çözülmedi. PTT’de 17 bin, TCDD’de 5 bin, Karayollarında 14 bin, belediyede 500 bin işçi taşeronda ya da şirkette, bunlar esas işi yapıyor, esas kadroya alınmalı. 14 bin yardımcı zabıta statüsünde olan arkadaşlarımız da mutlak suretle memur kadrosuna geçirilmelidir. Ücretli öğretmen, vekil, geçici kadro öğretmenler de kadro beklemektedir. Sözleşmeli öğretmenler de dahil tamamına kadro verilmelidir. Kamu iktisadi teşekküllerinde kadro bekleyen arkadaşlarımızın da kadro beklentisi karşılanmalıdır. 4 Aralık mağdurları diye 696 sayılı KHK’dan birkaç gün önce hizmet hakkı sözleşmesi sona erenler, ne yazık ki kadro verilmediği için mağdur edilmiştir. Hastane bilgi işlemciler, görüntüleme merkez çalışanları, yemekhane çalışanları, sosyal tesis çalışanlarının kadroları mutlak suretle verilmelidir. Öğretmenevi, polisevi, orduevi çalışanları da mağdur durumdadır, kadroları onların da verilmelidir. Kamu çağrı merkez çalışanları, kamuda kiralık araç şoförleri, 4/D paramedik ambulans sürücüleri gibi kadro bekleyen arkadaşların kadro hakları sağlanmalıdır.

Bu kanun düzenlemesinde aile birliğinin ibaresi süresiz, koşulsuz güvence altına alınması gerekirken bu madde, bu yapılan düzenleme, bu hakkı sağlamamaktadır. Halk eğitim usta öğreticiler, belediyede geçici ve mevsimlik olarak çalışan işçiler, PIKTES çalışanları, Millî Eğitim Bakanlığı’nda 32 bin daimî işçi sürekli kadroya alınmalı ve kadroları verilmelidir. Toplum yararı projesi kapsamında çalıştırılanlara da kadro haktır. Aile hekimlerinin ve aile hekimi çalışanlarının kadro düzenlemeleri sağlanmalı, bunların mağduriyeti giderilmelidir. Türkiye Şeker Fabrikaları’nda, ÇAYKUR’da, Devlet Hava Meydanları’nda, gümrüklerde çalışanların kadro beklentilerinin bu kanunla giderilmediği görülmektedir; bunlar sağlanmalıdır. 4/D personeli, ASDEP personeli, 4/A kadrosuna geçirilmeli, Kızılay, Yeşilay gibi toplum yararına çalışan birimlerde çalışanların da haklarını koruyacak düzenlemelere gidilmelidir. Staj mağdurları, 18 yaş öncesi işe başladıkları gün emekliliğe esas süre başlamalı ve bunların da emeklilikle ilgili düzenlemeleri sağlanıp primleri karşılığında emekli olmalarının yolu açılmalıdır. Aile ve Adalet Bakanlığı’nda özlük haklarıyla ilgili düzenleme bekleyenlerin de durumları değerlendirilip bu konuda iyileştirme yapılmalıdır. 5/D ve akademik personel, kadro sorununda çözüm beklemektedir. Kamu bankalarından Vakıfbank güvenlik, Ziraat Katılım gibi bankaların kadro beklentilerinin de düzenlenmesini bir kez daha burada talep ediyoruz. Vekil imamlar sekiz, on yıl görev yapsalar dahi sözleşmeleri bitmişse onlar bu kanun kapsamından yararlanamıyorlar, maddede geniş olarak da bu konuyu tekrar ifade edeceğim. YÖK’te bin, iki binlilerin kadro beklentisiyle ilgili düzenleme bu kanun teklifinde yoktur, bunun da sağlanması gerekiyor. PTT’de idari hizmetli sözleşmeli personel kadroya alınmalıdır. Tüm taşeronların kadro hakkı verilmeli ve modern kölelik olan taşeronda çalışma sistemi ortadan kaldırılarak kamuda çalışanların tamamına kadrolu olarak eşit işe eşit ücret ve eşit kadro sağlanmalıdır. Şartsız doğum borçlanmasının sağlanmasına yönelik yine bir düzenleme yok, bu da sağlanmalı. Bir gün sigortalı çalışanları şartsız doğum hakkından yararlanırken bir gün sigorta öncesi annelik süreci ne yazık ki ülkemizde kapsam dışı bırakılmıştır. Aylık bağlama oranı mutlak surette düzenlenmelidir. Ayrıca, toplumun geniş kesiminin beklentisi olan ehliyet affı da bir an önce getirilerek bu konuda düzenleme sağlanmalı, insan canına kastetmemiş olanların ehliyet afları da gerçekleştirilmelidir

Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili taleplerini kamuoyuyla paylaşmıştır. İktidarımızda bunlar giderilecektir. BAĞKUR primi dokuz bin gün, sigortalılarınki yedi bin gündür bu düzenlemedeki esnaf ve çiftçi mağduriyeti ortadan kaldırılarak düzenleme yapılmalıdır. Çalışanlar yasanın kamuda geçen tüm hizmetlerin kadroya geçirilmesini talep ediyor. Kamuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 1990’lı yıllarda ilk önce mevsimlik işçi olarak beş yıl, sonrasında 4/C’li olarak on beş yıl çalışmış, son dönemde ise dört yıllık 4/B’li sözleşmeli olanlar var. Yaklaşık yirmi beş yıl ve üzeri hizmeti olan kamu çalışanları mevcut yasayla sadece son dönemdeki 4/B’li hizmetinin kadroya dâhil edilmesi durumunda en az yirmi yıllık hizmetleri ortadan kalkmaktadır. Bu konuda da düzenleme sağlanmalıdır. Çalışanların lehine gelecek her tasarıyı doğru ve olumlu bulmamıza rağmen bu getirilen teklifin eksiklikleri giderilmeli, her kesimin mağduriyetini ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmalıdır.

“SÖZLEŞMELİLER İÇİN GETİRİLEN KANUN TEKLİFİ OLUMLU AMA YETERLİ DEĞİL”

Sözleşmeliler için getirilen bu kanun teklifini genelde olumlu buluyoruz ama eksikleri var. Yeterli değil, mevsimlik ve geçici işçiler, taşeron çalışanlar gibi acil çözüm bekleyen konularda ne yazık ki burada beklenen maddeler yer almadı. Bunun yanı sıra belediyelerde 400 bin taşeronda şirkete geçen ama asıl işi yaptığı halde kadro alamayan arkadaşımız var. Onların kadroları verilmeli, yardımcı zabıta kadrosunda olanlar zabıta kadrosuna alınmalı, sözleşmelide vekil imamlar daha önceki süreçte görev yapıp da bu kanun teklifinde yer almayanlar var. Bütünüyle bir bütün olarak tüm sözleşmeliler ayrımsız kadroya alınmalı ve onların sorunlarına da bu kanun teklifiyle çözüm bulunmalı. AKP, 20 yılda uyguladığı politikalarla, çalışma yaşamını modern köleliğe döndürdü. Bu yamalamalarla işler, sorunlar çözülmez. Bütünün sorununa çözüm üretilmeli”