Bilindiği üzere geçtiğimiz gün Bolu Gündem Gazetesi "Üniversitenin kral kesilen Güvenlikçileri" adlı haber yapmış konuyla alakalı haberleri sosyal medyada çok tepki almış; özel güvenlik görevlisi sabrından dolayı takdir edilmişti.
Gelelim işin doğrusu nedir? kısmına.
Halkımız ve bazı kişiler, özellikle bazı haber kanalları, dizi senaristleri artık şunu çok net bilmeliler; artık o 90'lı yıllardaki "bekçi-güvenlik" sistemi yok!
Zaten herkesin dilinde pelesenk olan "Özel Güvenlikçi!" diye bir tabir mevzuatta yok.
5188 sayılı yasaya tabi olan aktif olarak çalışan kişiler mevzuata göre "Özel Güvenlik Görevlisi" sayılır.Güvenlikçi değil!
Hatta bu güzide mesleğin bazı büyük üniversitelerde bile bölümü vardır. "Özel Güvenlik ve Koruma" diye.
Neden Özel Güvenlik Koruma diye geçer? Çünkü bir Özel Güvenlik Görevlisi bina ve şahıs koruma görevi icra ettiği için özellikle iyi bir eğitim, kurs ve seminerle kendini geliştirip sertifika aldığı zaman VIP Koruma görevi bile görebilir.Maçlara,konserlere,büyük organizasyonlara neden Özel Güvenlik Görevlileri çağrılmalta hiç düşündünüz mü?
Gelelim "bazı" kendini basın mensubu sanan, ama basın mensubuna dair resmi ve etik ilkeleri taşımayan şahıslara.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre özellikle Basın Kanunu'na göre basın mensubu olanlara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nca basın kartı düzenlenir.Kimler gerçek basın mensubu,kim değil bunu ilgili kurumun E-Devlet sistemindeki Basın Kart Sorgula bölümünden sorgulayabilirsiniz.Burada ismi çıkan basın mensupları yasal olarak ilgili basın kanununun verdiği ayrıcalıklara sahiptir.Ta ki karşı tarafın özgurlüğünün başladığı yere kadar.
Ki yerelde yani küçük illerde birçok yayın kuruluşunda çalışanlarda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan alınan gerçek basın kimliği olmadığı gibi; bu kişiler sahada haber yaparken piyasada peynir ekmek gibi satılan telsizleri alıp bir şekil ayarlatıp polis frekanslarını da dinlemekteler.İşin bazı kurumlarla alakalı denetimsizliğine ve bu tarz kişilere kısmen alan açmasına girmeyeceğim.Orasını zaten az çok yerel basında çalışanlar bilir.
Koskoca Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nden Güvenlik Soruşturması temiz olup telsiz taşıma kullanma (Amatör Telsiz) belgesi verilen kişiler bile kurum frekanslarına girmesi yasakken, giremezken, 20-30 liraya kendi tasarladığı kimlikle eline telsiz alan "bazı" yerel basın mensupları kurumların telsiz frekanslarını dinlemekte, kendini kaptırıp polis sanıp Özel Güvenliklere zorluk çıkartmaktadırlar.Sokakta telsizle nasıl kasılıp yürüdüklerini görseniz zaten kimin kral kesildiğini görürsünüz.
Bitti mi? Daha bitmedi.. Anlatsam roman olur.Ayrıca bu tarz basın adı altında faaliyet gösteren yerel kuruluşlar; birde güvenlik soruşturması yapılmamış herkese "fahri muhabir" adı altında basın kartı düzenlemekte ekmek peynir gibi dağıtmaktadır.Biri de çıkıp yalan desin alnını karışlarım!Düşünsene elinde polis frekansı yüklü telsiz, cebinde sahte basın kimliği yakınınız veya arkadaşınız polis uygulamasından kaçıyor.Kimbilir bu şekil kaç kişi telefonla arayıp "la senin plaka anonsta geçti.Cabuk oradan uzaklaş!" diye suçluyu korudu..
Acil Servise girip izinsiz görüntü almaya çalışan; üzerinde herkesin göreceği şekilde basın mensubu olduğunu ifade esen gerçek basın kimliği asılı olmadığını düşündüğümüz Bolu Gündem Gazetesi muhabiri mi suç işlemekte, krallık yapmakta; yoksa 5188 sayılı kanuna göre yakasında kimliği asılı görevli Özel Güvenlik kardeşimiz mi?
Şahsa da ait olsa devlete de ait olsa bırakın kapıdan içeri girip görüntü almayı, avludan içeri dahi görüntülemek bildiğim kadarıyla özel hayata müdahale geçer.Bu konuda hukuk okumaya gerek yok.Hukukçularımıza da sorup araştırabilirsiniz.Ki orda Güvenlik Görevlisi kendisine verilen talimatı uygular.Keyfi iş yapmaz!
Savcılığa mevkute beyannamesi verip, şirket kurup, vergi mükellefi olan herkes kafasına göre basın kartı basarsa ve bunu herkese fahri muhabir adı altında dağıtırsa vay halimize! Bir de işin komiği utanmadan sahte polis kimlikli şahıs haberi yapanların sahte basın kartı taşıması ne kadar trajikomik..
İçişleri Bakanlığı ve Valilikler bu konuda ivedilikle denetim yapmalı.Önüne gelen herkes kart basıp ben basınım dememeli.Polis frekansı dinlememeli ve buna asla göz yumulmamalı.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan onaylı basın kartı harici kartları taşıyanların ruhsatları iptal edilmeli.Bunun sahte polis kimliği taşıyandan ne farkı var.Herkes iyi amaçla bu işi yapmamakta.İyi olanlara asla sözüm yok ama madem bu ülke kanunla yönetiliyor, o zaman herkes kurala uymalı.Tam tersi olsa bunu Özel Güvenlik Görevlisi arkadaş yapsa kıyamet kopardı.
Kıymetli okuyucularımız; Özel Güvenlik Görevlilerinin hakları uygulamadaki ile karıştırılıp küçümsenmemeli.Doğru bilinir ve kullanılırsa Özel Güvenlik ve Koruma mesleği, abartısız polis kadar saygın etkin ve caydırıcı meslek.Biri Özel biri Genel Kolluk.Yetkileri yeryer farklı olsa da. (Güvenlik ve Polis)
Biz Özel Güvenlikler işine gelmeyene göre kral mıyız? Evet kralız.Görevli bulunduğumuz sınır ve yetkiler çerçevesinde oranın sorumlusu (kralı) biziz.
Tekrar söylüyorum kimse Güvenlik Görevlilerini 90'lardaki gibi yetkisiz sahipsiz sanmasın.Görevli arkadaşlarda buna asla mahal vermesin.Şunu da eklemek isterim ki şahit olduğum olaylarda özel güvenlik görevlisi arkadaşıma atılan tokat sonucu yargı karşısında arkadaşım işçi değil 657 ye tabi memur vasfı görerek kendisine tokat atan şahsa ciddi ceza aldı.Bu gibi bir sürü örnek mevcut.
Umuyorum ve inancım tam ki nasıl bekçiler yardımcı hizmetten emniyet hizmetine alındı, güvenliklerde birgün emniyet hizmetinde aktif görev alacaktır.Çünkü şartlar bunu göstermekte.Birilerini üzse kıskandırsa da hafif hafif bu uygulamanın temelleri atılmaya başlandı.Tek tip üniforma bunun ilk adımıdır.
Artık güvenlik işi şantiye bekçiliği, site bekçiliği yaftasından kurtarılmalıdır.Yoksa karşımıza daha kötü olaylar çıkabilir ve özellikle halkımıza internette özel güvenlik görevlilerinin kaç tane önemli olayı engellediklerini araştırmalarını tavsiye ederim.
Güvenlik deyip geçme.Aramızda öyle cevherler var ki Emniyet Teşkilatı sözlü mülakatlarına polis bekçi hazırlayıp yüzbinlerce adayın teşkilata girmesine vesile oldu.Kimisinde devlet onaylı telsiz operatör kimliği (amatör telsiz) kimliği var ve bir mühendis gibi RF (radyofrekans) alanında çalışmalar yapıp uzaydaki astronotla bile iletişim kurup uydudan görüntü almakta başarılılar.
Daha anlatacağım birçok şey ama şimdilik konuyu burada sonlandırarak Bolu Gündem Gazetesi'ni yaptığı bu saygısız davranışından dolayı esefle kınıyorum.
Emrah SAĞIM (Pomemrah)
ÖGG ve Mülakat Eğitmeni